Emre Gül’le Röportaj: “Yazmak Bir Sihir Gibi”

Yazar Tarafından Yazıldı: Gedhaber
0 yorum

Genç yetişkin edebiyatının sevilen isimlerinden Emre Gül ile kitapları, ilham kaynakları ve yazarlık serüveni üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Yazar, yeni projelerinden yazarken yaşadığı hislere kadar merak edilen birçok soruyu yanıtladı.

📌 Yozlaşmış Harabeler ne zaman çıkacak?

Yozlaşmış Harabeler, Aynalar Çağı serisinin ilk kitabıydı. Bu yıl serinin ikinci kitabıyla birlikte Yozlaşmış Harabeler’in de yeni baskısı ellerimizde olacak.

📌 Oyuncak Müzesi 3 ne zaman okurla buluşacak?

Eğer bir aksilik olmazsa yaz bitmeden Oyuncak Serisi’nin üçüncü kitabına kavuşacağız.

📌 Yozlaşmış Harabeler serisi kaç kitap olacak?

Aynalar Çağı serisinin sadece kurgusunu 3-4 yıl kadar uzun bir sürede yaptım ve bu yüzden çok geniş bir evrene sahip. Dört kitaplık uzun soluklu bir seri olacak.

📌 Biz okurlar kitaplarınızı okurken geriliyoruz. Siz yazarken korkuyor musunuz?

Oyuncak Serisi’nin birkaç sahnesi bende de travma bıraktı diyebilirim. Mesela otopark sahnesi… İki sene önce yazılan bir sahne ama hala öyle bir sahne yazdığım için akşamları otoparklarda tek başıma dolaşırken çok geriliyorum. 

📌 Yeni yazarlara öneriniz nedir?

Yazmak bir sihir gibi. Kimsenin o sihri elinden almasına izin vermeden zihinlerinde yarattıkları dünyaların keyfini çıkarmalı ve içlerindeki tutkuya sımsıkı sarılmalarını öneririm.

📌 Oyuncak Müzesi’ni yazarken nereden ilham aldınız?

Çok küçük yaşlarımdan beri polisiye-gerilim-cinayet türüne çok ilgi duyuyorum. Şimdiki yaşımda da hem okumayı hem de izlemeyi çok sevdiğim tür polisiye-gerilim hâlâ. Oyuncak Müzesi’ni yazmadan önce yine bu türde bir film izliyordum. Polisiye türlerin çoğu kurbanın ağzından ya da dedektifin ağzından anlatılır. Katil hikâyede her zaman korkutma unsuru olarak kullanılır ve hikâyenin sonlarına doğru kimliğini ve cinayetleri neden işlediğini öğreniriz. Bu türe aşina olanlar için bir süre sonra çoğu kitap ya da yapım tahmin edilebilir oluyor. Tam da bahsettiğim filmi izlerken “Hikâyeyi bize neden katil anlatmıyor?” sorusunu sordum ve böylece uzun zamandır zaten yazmak istediğim bu polisiye-cinayet türüne farklı bir soluk getirerek Oyuncak Müzesi’ni yazdım.

Sorularımızı samimiyetle yanıtlayıp bizi kırmadığı için Emre Gül’e içten teşekkürlerimizi iletiyoruz. Yoğun temposuna rağmen zaman ayırarak hem kitapları hem de yazarlık yolculuğu hakkında merak edilenleri bizlerle paylaştığı için minnettarız. Yeni kitaplarında ve projelerinde kendisine başarılar diliyor, kalemi hiç susmasın diyoruz.

Ayrıca şunları da beğenebilirsiniz

Yorum Bırak